Aile hekimleri, ebe ve hemşireler iş bırakıyor
Aile hekimleri, ebe ve hemşireleri, 1 Kasım tarihinde yürürlüğe giren Aile Hekimleri Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğini protesto etmek için 3 günlüğüne iş bırakıyor. Yurt genelinde 5-6-7 Kasım tarihlerinde iş bırakacak olan aile hekimleri, ebe ve hemşireleri yönetmeliğin geri çekilmesini, yeni yönetmeliğin kendilerinin de görüşü alınarak hazırlanmasını istiyor.
Aile hekimleri, ebe ve hemşireleri 5-6-7 Kasım 2024 tarihlerinde yurt genelinde iş bırakıyor. 1 Kasım tarihinde yürürlüğe giren Aile Hekimleri Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinin geri çekilmesini, yeni yönetmeliğin kendilerinin de görüşü alınarak hazırlanmasını isteyen aile hekimleri, ebe ve hemşireler iş bırakma eylemi ile seslerini ve taleplerini Sağlık Bakanlığı’na duyurmaya çalışıyor.
Aile hekimleri, ebe ve hemşirelerinin üyesi bulunduğu Birlik ve Dayanışma Sendikası konuyla ilgili açıklamasında 19 Ekim’de Ankara’da gerçekleşen büyük mitingde yönetmelikle ilgili itirazlarını açıkladıkları halde bakanlığın yönetmeliği 1 Kasım’da yürürlüğe sokma konusunda ısrarcı davrandığına dikkat çekildi.
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, Sağlık Bakanlığının bu tavrıyla adeta kendilerine “hodri meydan” dediğini belirterek, “Bu çağrıya kayıtsız kalmamız mümkün değildi, biz de meydanlardayız, iş bırakıyoruz” dedi.
Dr. Derya Mengücük, bu yönetmelikte yer alan ve meslek onurunu zedeleyen tarafların kabul edilemez olduğuna dikkat çekerek, yönetmeliğin toplum sağlığına, koruyucu sağlığa ve insan sağlığına hiçbir katkısı olmadığını söyledi.
“Hastaneye başvuru sayısı sınırlanarak tedavi hürriyeti engelleniyor”
Dr. Derya Mengücük sözlerini şöyle sürdürdü:
“Söz konusu yönetmelikte yer alan değerlendirme ve ücretlendirme kriterlerinin bilim ve tıpla bir ilgisi yok. Bu ölçüler hem meslek onurumuzu zedeleyici, hem de hekim, ebe ve hemşirelerin istek ve iradesi dışındaki koşulları dayatarak ücretlendirme öngörüyor. Örneğin 6 ay süre ile hastanın aile sağlık merkezine başvurmaması halinde ücrette kesintiye gidiliyor. Dünya literatüründe asla böyle bir şart söz konusu değil. Yine bizim isteğimiz dışında gerçekleşen başka bir durumda daha kesinti öngörülüyor. Hastaların aile sağlık merkezi dışındaki sağlık tesislerine başvuruların sayısı 7 ile sınırlandırılıyor. Oysa her sağlık sorununu bizim çözmemiz mümkün değil. Mecburen çözemediğimiz durumlarda hastayı hastaneye branş uzmanlarına yönlendirmek durumundayız. Buna sayı kısıtlaması getirilmesi hastalar için de sakıncalı. Hekim kanaatine ve tedavi hürriyetine müdahale söz konusu ve biz mesleğimizin ilkelerine sahip çıkmakta ısrarlıyız…”
“İki aile hekimine danışarak yönetmelik hazırlamak sağlıklı değil”
Sağlık bakanının yönetmelik hazırlanırken uzun bir hazırlık süreci geçirildiğini ve iki aile hekiminden görüş alındığını söylediğini hatırlatan Dr. Derya Mengücük, 60 bin çalışanı bulunan bir salanı yakından ilgilendiren bir konuda sadece iki aile hekiminden ya da iki bürokrattan görüş alınmasının sağlıklı ve doğru olmadığını açıkladı.
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük “Tüm meslek örgütleri ve sahada çalışanlar olarak hazırlanacak yönetmelikte söz sahibi olmak ve görüş bildirmek istiyoruz. Bölgeye, nüfusa ve nüfus yapısına göre ortaya çıkan sorunlar ve gereklilikler üzerinden yeni yönetmeliğin hazırlanmasını istiyoruz” diye konuştu.
Bu tür yönetmeliklerle sorunların çözülmediğini, aksine yeni sorunlar eklediğini anlatan Dr. Derya Mengücük, bu yönetmelik nedeniyle işten ayrılacak birçok hekim, hemşire ve ebe bulunduğuna dikkat çekti.
“Bakanın şiddet azaldı, mevzuat yeterli dediği gün 3 şiddet vakası yaşandı”
Sağlıkta şiddetin hala çözülemediğini de hatırlatan Dr. Derya Mengücük, Sağlık Bakanı’nın bu konuda mevzuatın yeterli olduğunu söylediği gün bile 3 şiddet vakası yaşandığını ifade etti. Dr. Derya Mengücük “Şiddet azalmış değil. Sağlık Bakanlığı çalışanlarının can güvenliğini sağlamak zorunda. Ama ne yazık ki üzerine düşen hiçbir şeyi gerçekleştirmiyor. Etkin ve caydırıcı önlem almıyor” eleştirisinde bulundu.