Grand Hyatt İstanbul’da Laura Margarita-Cengiz Yatağan sergisinin açılış daveti gerçekleşti

Grand Hyatt İstanbul, “Grand Art” kapsamında Laura Margarita ve Cengiz Yatağan’ın eserlerinden oluşan sergiye ev sahipliği yapıyor. Güncel sanatta farklı uygulama biçimleri ile oluşturulmuş örnekleri bir araya getiren serginin açılış daveti, 17 Kasım’da, Etel Baler, Evren Kayar, Ali Hatemi, Elvan Tığlıoğlu, Berat Aşıcıoğlu, Banu Sağnak ve Çağatay Erten gibi iş, sanat ve cemiyet dünyasından tanınmış isimlerin katılımıyla gerçekleşti. Sergi 17 Ocak 2024 tarihine dek Grand Hyatt İstanbul’da sanatseverlerle buluşuyor.

Grand Hyatt İstanbul, çağdaş sanatı ve genç sanatçıların eserlerini, Grand Art platformunda sanatseverlerle buluşturmaya devam ediyor. Şehrin sanatından, kültüründen ve mimarisinden ilham alan tasarım detaylarıyla ön plana çıkan Grand Hyatt İstanbul, düzenlediği etkinliklerle sanatın nabzını tutuyor.

Türkiye’den ve dünyadan bugüne kadar pek çok sanatçının eserlerinin sergilendiği, “Grand Art”, yeni sergisinde Dominikli sanatçı Laura Margarita ile Türk sanatçı Cengiz Yatağan’ın eserlerine ev sahipliği yapıyor. Serginin 17 Kasım’da gerçekleşen açılış davetine, aralarında Etel Baler, Evren Kayar, Ali Hatemi, Elvan Tığlıoğlu, Berat Aşıcıoğlu, Banu Sağnak ve Çağatay Erten’in olduğu iş, sanat ve cemiyet dünyasından isimler katıldı. 

Tuval üzerine karışık teknikle soyut üretimler yapan Laura Margarita, doğadan aldığı ilhamla sanatseverleri görsel bir yolculuğa çıkarıyor. Eserlerinde özellikle toprak, ateş, su ve orman yaprakları gibi doğal unsurlarda bulunan renk paletine yer verirken, tekstiller, kumaş, alçı, gesso ve doğal pigmentlerin yanı sıra özel renkler ve dokular yaratmak için öğütülmüş kahve çekirdekleri gibi benzersiz unsurları da kullanıyor. Sanatçı eserlerinde kompozisyon vizyonunu renk ve dokuyla birleştirerek, her eserde izleyiciyle kişisel bir diyalog oluşturmayı amaçlıyor. Bu diyaloğun bir parçasının perspektif olduğunu söyleyen Laura Margarita eserlerini şu sözlerle anlatıyor; “Uzaktan, cesur ve canlı renkler hemen dikkat çeker. Her esere yaklaştıkça daha samimi bir deneyim başlar, perspektif değiştikçe, dokular ışıkla etkileşime girerek karmaşıklıklar, nüanslar ve inceliklerin başka bir boyutunu yaratır. Böylelikle izleyici ile görsel bir diyalog başlar.” 

Sanatçı Cengiz Yatağan, eserlerinde çeşitliliği ve karşıtlığı tek bir tuvalde yansıtan çok katmanlılığı kullanıyor. Bu katmanlar, geleneksel yağlı boya tekniklerini aşarak yeni görsel deneyimlerin kapısını açan deneysel çalışmalarla bir araya geliyor. Resimler, ilk bakışta soyut gibi görünse de günlük hayattan ilham alan ve gerçekliğin izdüşümlerini yansıtarak derin bir sonsuzluğu ifade ediyor. Sanatçı , çalışmalarında yaratıcı tekniği ile farklı malzemeleri ve epoksiyi ustalıkla birleştirirken, derin bir resim topografyası oluşturuyor ve dokunma hissi uyandıran eserler yaratıyor. Bu yüzeyler, doğa ile insanın iç dünyasını birleştirirken, izleyiciyi doğanın sonsuzluğuna götürüyor. Cengiz Yatağan, çalışmalarını şöyle tasvir ediyor; “Kültürel mirasımından ve Mevlana'nın tasavvuf felsefesinden aldığım ilham ile eserlerimde spiritüalizm ve plastik sanatlar arasında derin bir ilişki kurmayı amaçlıyorum. Eserlerimdeki soyut imgeler, evrimsel bir bütünlüğü temsil ediyor ve izleyiciyi yaşamın döngüsü üzerine düşünmeye davet ediyorum.”

 

Yıl boyunca Türk ve uluslararası çapta tanınmış pek çok sanatçının eserlerine ev sahipliği yapan Grand Hyatt İstanbul, 17 Ocak tarihine kadar bu özel sergiyi sanatseverlerin beğenisine sunuyor. 

 

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.