Haziran ayında babasını kaybeden Volkan Demirel katıldığı programda duygusal anlar yaşadı

Hülya Koçyiğit, her pazar TRT-2 ekranlarında yayınlanan “Film Gibi Hayatlar” programının yeni sezonunun ilk bölümünde, efsanevi kaleci, Fenerbahçeli futbolcu ve antrenör Volkan Demirel’i ağırladı. Çocukluk yıllarından söz eden Volkan Demirel, o yıllarda futbolcu hayalinin olmadığını dile getirdi. Demirel, “Çocukluğum Tozkoparan, Kartal ve Göztepe’de geçti. Kartal’a geçtikten sonra futbol hayatım şekillenmeye başladı fakat çocukken hayalimde Fenerbahçe vardı desem yalan olur. Hayallerimde tamamen okumak vardı. Artvinli bir babanın oğluyum; biliyorsunuz, Artvin Türkiye’de okuma oranı en yüksek illerden biri. Babam benim hep okumamı istedi. Babamın isteği doğrultusunda hayatımı yönlendirmeye çalıştım.” dedi.

Yakın zamanda babasını kaybeden Demirel, babası hakkında duygusal açıklamalarda bulundu: “Babam benim için babadan öteydi. Arkadaşımdı, kardeşimdi, Dostumdu, dertlerimi paylaştığım kankamdı. Benim için bir baba figürünün her anlamıydı babam. Onu kaybedince eksikliğini çok hissettim. İnsanoğlu daha sonraları alışıyor, alışmasak zaten hayat devam etmezdi. Onu her zaman anacağım. Hayatımda babamdan daha değerli bir şeyi kaybedeceğimi düşünmüyorum.” dedi.

Babasının vefatının ardından bebek beklediklerini öğrendiklerini dile getiren Demirel, “Babamı kaybettiğim hastanede bir hafta sonra çocuğumun kalp atışlarını dinledim. Hayat böyle bir denge.” diyerek, babasını son gördüğü günü anlattı.“Fenerbahçelilik nasıl bir duygu?” sorusu üzerine, “Fenerbahçelilik anlatılmaz, ancak yaşayarak gösterebiliriz. Her şeyi Fenerbahçe'nin iyiliğini düşünerek yaptım.” cevabını veren Futbolcu, “Ailemde herkes Fenerbahçelidir. O statta büyüdüm. Sahadan çıkarken ‘Ben bir gün bu kaleyi koruyacağım’ demiştim. Karagümrük ve Hatay için de aynısı oldu, ‘Burada olacağım’ demiştim. Niyet ettiğin neyse nasibin de o olur. Niyet ettiğim her şeyi yaşıyorum.” diyerek duygularını paylaştı.

Futbol ve Fenerbahçe’ye olan tutkusu hakkında konuşan sporcu, “Fenerbahçelilik benim için aidiyet duygusudur. Bunu Karagümrük’te de Hatay’da da yaşadım çünkü o yere kendini veren bir insanım. Bana verilen görevi en iyi şekilde taşımaya çalışırım. Normal giden bir hayat bana çok kolay bir hayat gibi geliyor. Hep omuzlarımda bir yük olsun, onları taşıyayım istiyorum. Güçlü bir karakterim, yılmam. Vursalar da kırsalar da kalkar devam ederim. Bu karakterimi de seviyorum, zaten bu karakterim olmasa bu kadar yıl Fenerbahçe’de kalmak mümkün olmayabilirdi.” dedi. İnanmaktan hiç vazgeçmediğini ifade eden Volkan Demirel: “Hayattaki en önemli şey hayallerinin peşinden koşmak. Yoldan hiç şaşmadım. Çok düştüm, kötü oynadım, kötü konuşuldum ama onları çok dikkate almadan hep daha iyisini yapmaya, çabalamaya çalıştım. İki kere düştüysem üç kere zıplamak nasip oldu.” diye ekledi.