Günlük hayatımızda bioenerji dengemizi, en iyi seviyede tutmamız gerekmektedir. Çünkü verimli çalışma, stressiz yaşayabilme, hedefe odaklanabilme ve hayat enerjisi için bu bir zorunluluk. Bioenerjinin kendimizi daha sevgi dolu hissetmemizi sağlayacağını belirten Seda Arpacı sözlerine şöyle devam etti: "Bioenerji, özdeğerimizi, özsevgimizi keşfetmemize yardımcı olur. Bioenerjik çalışmalarla kendi frekansımız yükseldikçe ilişki frekansımızda yükselir. Böylece kendi frekansımıza uygun kişileri hayatımıza çekmemiz kolaylaşır ya da olan ilişkimiz daha da pozitif bir hal alır. Dişil enerjimiz daha aktif hale gelir"
DİŞİL ENERJİ DUYGULARA SINIR KOYMAZ
Her ne kadar son yıllarda daha çok karşımıza çıkıyor olsa da dişil enerjinin, doğuştan var olan enerji türlerinden birisi olduğunu belirten Arpacı, "Ataerkil bir toplumda yaşadığımızdan dolayı dişil enerjimizi fark etmeden düşürürüz. Eril ve dişil enerjimiz dengede olmadığı sürece ilişkilerde sorun yaşarız. Ruhumuzda hem eril hemde dişil enerji vardır. Dişil enerji yaratıcılıktır, almayı bilmektir. Dişil enerji duygularına sınır koymaz" dedi.
ENERJİNİZİ YÜKSELTİN
Dişil enerjimizi yükseltmenin püf noktalarını da açıklayan Seda Arpacı, "Kırmızı ve turuncu tonlarda giyinebiliriz. Sakral ve kalp çakra çalışmaları yapılabilir. Gül yağı, ylang ylang ve sedir esansı içeren kokulardan faydalanabiliriz, duş suyumuza tuz ekleyebiliriz , çıplak ayakla toprakta doğa yürüyüşü yapabiliriz , pembe kuvars ve ay taşı kullanabiliriz" diye konuştu.