Ünlü komedyen Kaan Sekban, ev krizi yaşıyor. Dört yıl önce taşındığı evden ev sahibinin gelmesiyle çıkmak zorunda kaldığını belirten komedyen, satın aldığı evin ise deprem riski taşıması üzerine bir şok daha yaşadı. Evindeki kolilerle çektirdiği kareyi Twitter'dan paylaşan Sekban, yaşadığı süreci anlattı.
Komedyen, "Ne güzel başlamıştı bu yıl, herkeste tuhaf bi umut vardı. Evimde ilk kez yıl biterken sevdiklerimle verdiğim parti nasıl da yükseltmişti hepimizi. Bu evde daha ne partiler verecektim, daha neleri kutlayacaktık! Dört yıl önce taşınırken balkonuna vurulduğum bu tatlı daire inanıyordum bir gün benim olacaktı. Üstelik yeni kitabımı da sonunda bitirmiş, 40'ıma girerken piyasaya çıkarmıştım. Bu yılın harika geçeceği belliydi" dedi.
Sözlerine devam eden Sekban, "Derken çalan telefonum, ev sahibimin 'ben gelicem, bahara kadar boşaltın' demesiyle geçirdiğim şok, ev bakarken gördüğüm kiralarla geçirdiğim ikinci şok derken 'artık ev sahibiyle uğraşamam' diyerek kenardaki birikmişime boru gibi mortgage sosu ekleyerek bulduğum küçük tatlış dairenin heyecanıyla tekrar coşan motivasyonum, içi döküldüğü için 'aman nası olsa kendi evim artık' deyip giriştiğim tadilat başlar başlamaz ülkeyi koca bi karanlığa sokan korkunç deprem, süresiz iptal olan işler ve 'hemen binaya baktırmak' lazım diyerek giriştiğimiz test, binanın -zemini sağlam olsa da- betonunun eski çıkmasıyla suratımıza çarpan risk raporu...
Güçlendirmeye müsait olup olmadığının birkaç ay içinde belli olacağı yeni evime taşınmaya iki gün kala önümde heyecanımı bastırmaya yeminli bilinmezlikler... Hala taptaze olan binlerce acının yanında lafı bile edilmeyecek dertlerim hayal kurarken ne kadar ihtiyatlı olmam gerektiğini suratıma çarpsa da bu 3+1'de yaşadığım her ana şükretmeyi asla ihmal edemem" ifadelerini kullandı.
Süreci anlatmaya devam eden komedyen şöyle konuştu: "Hoşçakal onca güzel haber, skeç, balkon sohbeti, çoğunuzun ekranın öteki tarafından sık sık misafir olduğu güzel evim, hoşçakal aradığım her şeyi bulduğum bakkalım, cankurtarandan farksız kuru temizlemem, kargolarıma ben yokken göz kulak olan kuruyemişcim, mahallenin küçük acil servisi eczanem, daraldığımda kendimi attığım park, şova yarım saat kala yürüyerek gittiğim Zorlu, gösterime gelip kapıma tatlı notlar bırakan komşularım, dünyanın en özerk balkonu, dünyanın en iyi ışığını alan mutfağı...
Şimdi önümde beni nasıl karşılayacağını bilemediğim yeni bi yuva ve yine kocaman hayallerim var kurarken her zamankinden ihtiyatlı olduğum. En büyüğüyse ülkemle ilgili; yaklaşmakta olduğunu umduğum esas bahar umarım bu sefer gerçekten geliyordur zira bir uzun kışı daha kaldıracak takatim kalmadı."
Yorumlar (0)