Selen Görgüzel: Arabeskin içindeki estetiği ortaya çıkardım

Dört ay önce çıkardığı ‘Arabex’ şarkısı ile iki milyon dinleyiciye ulaşan Selen Görgüzel “Bu yazın hit şarkısı belli. Arabesk’in içindeki estetiği ortaya çıkardım” dedi. Hem sahne hem de oyunculukla ilgili yeni projelerini de anlattı.

Dört ay önce çıkan çok kısa sürede dillere düşen Arabex şarkınız nasıl gidiyor?

Bu şarkı benim için hem çok özel hem de çok cesur bir adımdı. Şarkının bu kadar kısa sürede bu kadar çok sevilmesi, kalplere dokunması beni çok mutlu etti. İçinde hem aşkın derinliği hem de isyanı ama aynı zamanda bir zarafet var. İnsanlar gerçek duyguyu duyunca hemen sahipleniyor zaten. 

Arabesk denilince nedense ilk akla agresif bilekleri kesme isteği, aşırı acıklı, şiddetli, yoğun duygular akla geliyor. Sizin şarkınızda aşk acısının getirdiği üzüntü, çaresizlik zarif bir şekilde ifade ediliyor. Arabesk’in naif hali. Arabesk müziğe yeni bir soluk getirdiniz…

Çok doğru bir tespit. Ben zaten arabeskin sadece ağlayan, yakan, yıkan haliyle değil, içindeki estetikle ilgileniyorum. Acıyı da zarafetle yaşamanın, o duyguyu incitmeden anlatmanın bir yolu var. Arabex işte tam da bu noktada doğdu. Yeni bir soluk, evet. Ama aynı zamanda eskiye selam duran bir dönüşüm. 

SÖZ VE MÜZİĞİ BANA AİT YENİ ŞARKILAR GELİYOR 

2012 yılında çıkan ‘Ayrılmayalım’ şarkı sözü ve müziği size ait. Başka şarkılarınız var mı?

Var tabii! İçimde bir söz birikiyor bazen, dökülmezse rahat edemem. Hem yazıyorum hem besteliyorum. Kendi hikâyemi, kendi kalemimle anlatmak istiyorum. Yeni şarkılar da yolda, biraz sürprizli olsun.

  

TİYATRODA DAHA DERİN BAĞ KURULUYOR 

Konser mi sahne mi?

İkisi de sahne. Şarkı söylediğimde de tiyatro yaptığımda da sahnedeyim. Ama o “canlı performans” hissi. Seyirciyle göz göze geldiğim an. Onun yeri başka. Konserin enerjisi bambaşka, tiyatroda ise daha derin bir bağ kuruyorsun. 

TATİL YAPMAKTAN DAHA ÇOK ÜRETMEYİ SEVİYORUM 

Yaz ayı için planlarınız neler?

Çalışarak geçecek. Hem sahneler olacak hem de birkaç sürpriz proje. Güneşi seviyorum ama tatilden çok üretmeyi seven biriyim. Belki kısa bir kaçamak yaparım ama sahne aşkı her şeyin önünde. 

Sinema mı dizi mi?

İyi bir senaryo olduktan sonra ikisi de neden olmasın? Ama dizi temposu çok yorucu olabiliyor. Sinema biraz daha rafine, biraz daha derin. Ama kalbimi çalan karakter olursa dizide de varım! 

Peki tiyatro?

Her zaman! Tiyatro benim köküm, ilk aşkım. Sahneye çıktığımda yeniden doğuyorum. O yüzden tiyatrodan hiç kopamam. Hatta yeni bir oyun projem de var. Yakında açıklayacağım. 

Arabesk müzikal bir oyun teklifine sıcak bakar mısınız?

Kesinlikle evet! Hem sesimle hem oyunculuğumla kendimi ifade edebileceğim böyle bir proje beni çok heyecanlandırır. Arabeskin hem melodisini hem hikâyesini sahneye taşımak çok güçlü bir deneyim olurdu. 

GENÇLERİN İÇİNDEKİ CEVHERİ ORTAYA ÇIKARMAYI SEVİYORUM 

Gençlerin yolunu açmak için onlara rehberlik etmek adına dönem dönem yaptığınız oyuncu koçluğu ile ilgili çalışmalar düşünüyor musunuz?

Evet, gençlerin içindeki cevheri ortaya çıkarmayı çok seviyorum. Onlara hem teknik hem ruhsal anlamda destek olmak çok kıymetli. Bu konuda yeni projelerim var. Atölyeler, bire bir çalışmalar ve belki daha da büyüğü. 

SANATIN HER ALANINDA GENÇLERİN GÜVENLİ ALANA İHTİYACI VAR 

Selen Görgüzel Oyunculuk & Sanat Okulu (Atölyesi) açmak ister misiniz?

Bu çok içten gelen bir hayalim aslında. Adımı taşıyan bir sanat okulu. Hem oyunculuk, hem müzik hem de sahne duruşu. Genç yeteneklere güvenli bir alan yaratmak istiyorum. Belki çok uzak değil. 

ÇOK YÖNLÜLÜK KARMAŞA DEĞİL ZENGİNLİK 

Yorumcu, şarkıcı, tiyatrocu olarak kendinizi ifade ediyorsunuz. Birbirini destekleyen alanlar bir bütünlük sağlıyor. Toplum da her şeyi aynı anda yapmaya çalışıyor algısı oluşturuyor mu?

Çok yönlü olmanın bir karmaşa değil, bir zenginlik olduğuna inanıyorum. “Her şeyi yapmaya çalışıyor” değil, “Birçok şeyi severek yapıyor” diyelim. Eğer içten geliyorsa ve emek veriyorsan her alan birbirini besliyor. 

Son zamanlarda YouTube kanallarındaki programlar çok popüler oldu. Siz bir program yapsanız nasıl bir içerik olurdu?

Kesinlikle samimi, doğal ve kadınların iç dünyasına dokunan bir program olurdu. Makyaj değil, maskesiz sohbetler! Belki sanat, belki ilişkiler, belki biraz kahkaha… Ama hep yürekten. 

HER ZAMAN SON SÖZÜ KALBİM SÖYLER 

Alacağınız kararlarda hangi faktörler sizi etkiler?

Kalbim, sezgilerim, biraz da iç sesim. Ama en önemlisi, bir iş bana heyecan veriyor mu? O kıvılcım yanıyorsa, gerisi gelir. Tabii profesyonel danışmanlarımla da konuşurum ama en son sözü kalbim söyler.