Tennessee Williams’ın ünlü eseri *“A Streetcar Named Desire”*dan uyarlanan oyun, günümüz Berlin’inde, Kreuzberg’de geçen ve Türkiye’den göç edenlerin hikayelerine odaklanan çarpıcı bir anlatı sunuyor. Engin Alkan’ın ötekilik ve erk kavramı üzerine yazdığı ve günümüzdeki ayrımcılığın, bizden olmayanın ötelenmesinin altının çizildiği, dikkat çekici ve önemsenmesi gereken mesajlarla dolu oyun Foucault ve Freud felsefesi üzerinden yer yer seyirciyi gülümsetirken kendi varoluşunu sorgulamaya çağırıyor.
Basın toplantısının en dikkat çeken kısmı da “tiyatroda celebrity oyuncular” üzerine yapılan açıklamalar oldu.
Tiyatro sanatçısı olmanın yanısıra yapımcı kimliğiyle de ön plana çıkan Sinan Çatıkkaş ise: “Tiyatro eğlence sektörünün başında gelen bir sanat dalı ve gün geçtikçe azalan bir seyirci söz konusu… Sanat dünyasından gelen “celebrity” isimlerin tiyatroda olmasının seyirci sayısının artmasında faydalı olacağını düşünüyorum” dedi.
Son dönemin parlayan oyuncularından Murat Göçmez tiyatro ve televizyon arasında yaşadığı çelişkileri ise şu sözlerle dile getirdi:
"Geçen yıl, dizi çekimleri nedeniyle bu oyunu çok az oynayabildik. Bir yapım şirketi, tiyatro için üç akşamımı ayarlamayacaklarını söylediği için projeden ayrılmak durumunda kaldım. Bu durum, genç konservatuvar mezunu arkadaşlarımız için çok daha zor. Bu ve benzeri sebeplerden seçim yapamaz hale geliyor ve sonuçta ne tiyatro ne de dizi yapabilecek alan bulamıyorlar. Ben celebrity oyunculara karşı değilim, ancak bu isimler gerçekten sanatın içinden gelmiş ve bu alana emek vermiş olmalı. Kimseyi “celebrity” diye suçlayamayız, sonuçta o yolculuk da bir hayli meşakkatli ve uzun. Ancak sadece takipçi sayısına göre oyuncu seçen yapımlara karşıyım. Aksi halde haksız rekabet kaçınılmaz oluyor."
ENGİN ALKAN: TİYATRO ESTETİĞİ ZARAR GÖRÜYOR
Yönetmen Engin Alkan, celebrity oyuncuların ticari tiyatrolarda daha fazla tercih edilmesine ilişkin eleştirilerini dile getirdi: Alkan, hem tiyatro yapımcılarının hem de televizyon sektörünün bu sistemdeki rolüne dikkat çekerek, ortaya çıkan kaosu şu sözlerle dile getirdi:
"Şu anda ortada tam bir kaos var. Tiyatroda celebrity oyunculara olan talep hızla artarken, televizyon yapımcıları bu duruma izin vermiyor. Televizyonlarda işi olan oyuncular, yapımcıların birinci tercihi oluyor çünkü celebrity oyuncular üzerinden gişe güvencesi elde edilmek isteniyor. Tiyatro, eskiden kendi yıldızlarını yaratırdı. Şimdi ise televizyon celebrity’leriyle iş yapılmaya başlandı. Tiyatronun doğası gereği bir oyunun hazırlanması en az 40 prova gerektirir. Ancak televizyon ünlülerine dayanan projelerde bu süreç hızla kısaltılıyor ve işin niteliğinden ödün veriliyor. Sonuç olarak, ticari tiyatrolar ayakta kalıyor ama tiyatronun estetik ve düşünsel tarafı büyük zarar görüyor."
“Ölümün Tersi Arzudur” ekibinin açıklamaları, tiyatro dünyasında süregelen bu tartışmayı yeniden alevlendirecek gibi görünüyor.
Yorumlar (0)