Övül ve Mustafa Avkıran iki oyunla İstanbul’da Sahnede

Övül Avkıran ve Mustafa Avkıran’ın yönetmenliğini üstlendikleri iki oyun Ekim ayında İstanbullu tiyatroseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz sezon Berlin’de prömiyerini yapan ‘NSU-Kurbanlar Arasında Almanlar da Var’ oyunu İstanbul’da ilk kez sahnelenirken, ‘ashura’ oyunu ise yıllardan sonra doğdu topraklara geri dönüyor.  

Övül ve Mustafa Avkıran iki oyunla İstanbul’da Sahnede

90’lı yıllardan bu yana hem Türkiye hem de Avrupa sahnelerinde yönetmen olarak pek çok oyun sahneye koyan Övül Avkıran ve Mustafa Avkıran, yeni projeleriyle İstanbul sahnelerine yeniden dönüyor. Yönetmenliğini üstlendikleri, geçtiğimiz sezon Berlin’de ilk kez sahnelenen yeni oyunları ‘NSU-Kurbanlar Arasında Almanlar da Var’ 30 Ekim akşamı Duru Tiyatro - Watergarden Performans Sahnesi’nde Türkiye prömiyerini yapacak. 2004 yılında 14.Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivalinde ilk kez oynanan, 2013 yılına kadar yurtiçi ve yurtdışında önemli festivallerde övgüler toplayan ‘ashura’ oyunu ise Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında yeniden doğduğu topraklara dönüyor. Oyun yıllar sonra ilk kez 31 Ekim akşamı DasDas’ta tiyatroseverlerin karşısına çıkacak.

Övül ve Mustafa Avkıran iki oyunla İstanbul’da Sahnede

‘NSU-Kurbanlar Arasında Almanlar da Var’, doksanlı yılların sonunda ırkçı eylemlerine başlayan ve 2000 yılı itibarıyla on bir yıl boyunca Almanya’nın farklı yerlerinde cinayetler işleyen, bombalı saldırılar gerçekleştiren “NSU üçlüsünün” cani eylemleri üzerinden hala günümüzde de var olan kurumsal ırkçılığa ve ayrımcılığa ayna tutacak. 2009 yılında Ufuk Güldü tarafından kurulan Theater 28’in ev sahibi olduğu Ballhaus Prinzenalle Berlin’de 23 Eylül 2022 tarihinde ilk kez oynanan, Tuğsal Moğul’un yazdığı Övül & Mustafa Avkıran’ın sahnelediği ve Saliha Kerkhoff’un dramaturgisini üstlendiği oyunda, Freya Kreutzkam, Lukas David Schmidt, Jonas Broxtermann oyuncu olarak yer alıyor. Oyun Türkçe altyazı ile oynanacak.

Övül ve Mustafa Avkıran iki oyunla İstanbul’da Sahnede

Adı insanlık tarihi kadar eski ‘ashura’; yüzlerce yıldır, Anadolu toprakları üzerinde “homojen” bir toplum yaratma adına oradan oraya savrulan, zorunlu olarak göç ettirilen insanları, sürgüne zorlanan mültecilerin göç yollarını, göç yollarında 12 dilde söylenen şarkılarla anlatıyor. Üç dine ait şarkıların metnini oluşturduğu ‘ashura’, zorunlu göç, kimlik, aidiyet, dil, dilsizlik gibi temalar içerir. Müzisyen, şarkıcı ve oyuncuların birlikte yer aldığı ‘ashura’da Mustafa Avkıran ile Övül Avkıran, yüzlerce yılda oluşan sözlü miras ile resmi tarih bilgisini müzik-tiyatro tanımı içinde yeniden sorguluyor.

 

Bu haber SNOB MAGAZİN tarafından hazırlanmış olup Editörler tarafından hazırlanarak servis edilmiştir. Bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekli ile servis edilmektedir. Bu nedenle haberin farklı kanyaklarda değiştirilerek yayınlanması SNOB MAGAZİN sorumluluğunda değildir. Kaynak göstermeden haber ve görsel alınması yasaktır.
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış